1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Kişinin en çok önem verdiği konu neyse, vesvese oradan doğuyor!

Kişinin en çok önem verdiği konu neyse, vesvese oradan doğuyor!

featured
kisinin-en-cok-onem-verdigi-konu-neyse-vesvese-oradan-doguyor.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvese konusunu değerlendirdi.

Vesvese nedir?

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin halk arasında yaygın olarak kullanıldığını, Arapça kökenli olan bu kelimenin genellikle dini bir anlam taşıdığını ancak psikolojiyle de kesişen birçok ortak yönü bulunduğunu ifade ederek, “Vesvese, halk arasında şeytandan gelen sözler veya içe doğuş anlamında kullanılırken, buna karşılık, Rahman’dan (Allah’tan) ya da meleklerden gelen düşünceler ise ilham olarak adlandırılmış.” dedi.

“Bir maddeyi anlamlı kılan nedir?” sorusu önemli bir kavram

Psikolojide “Bir maddeyi anlamlı kılan nedir?” sorusu önemli bir kavram olduğunu, bir nesneyi anlamlı kılanın şey, sadece fiziksel özellikleri olmadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Bir kalemi değerli kılan süsü, rengi veya kalitesi değil, asıl işlevi olan yazma fonksiyonudur. Yani, bir nesnenin asıl anlamı, onun işlevsel ve manevi boyutunda gizlidir. Zaten maneviyat kelimesi de manasal ya da anlamsal demektir. Bir madde, ancak insan açısından anlamlıdır. İnsan, doğası gereği anlam arayışı içinde olan bir varlıktır ve bu nedenle maddedeki anlamı da araştırır. Vesvese de bu noktada ortaya çıkar. İnsan, anlam arayan bir varlık olduğu için beyni vesvese üretmeye müsaittir. Beynimiz, bu altyapıyla doğar ve sürekli düşünceler üretir.” diye konuştu.

Akıl yürütme ve sezgilerle elde edilen bilgiler zihnimizde vesvese olarak ortaya çıkıyor

Beynin sürekli düşünce ve duygu ürettiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Vesveseleri doğru analiz edebilmek için sadece görünen anlamları değil, görünmeyen anlamları da fark edebilmek gerekir. 360 derece düşünmek, yalnızca yüzeyde görünenlerle yetinmeyip, akıl yürütme ve sezgilerle görünmeyeni de algılamak anlamına gelir. Böyle durumlarda, akıl yürütme ve sezgilerle elde edilen bilgiler somut olmadığı için yoruma açık hale gelir ve bu da zihnimizde vesvese olarak ortaya çıkar.” şeklinde konuştu.

Obsesif vesvese, zamanla Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) haline dönüşebiliyor

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bazen insanın aklına “Elim kirli mi, temiz mi?” diye bir his veya düşünce gelebileceğini ve bu noktada beynin ön bölgesinde, frontal kortekste yer alan bir filtrenin devreye girip, temizlik ölçütlerini değerlendirerek karar verdiğini anlatarak, şöyle devam etti:

“Eğer bu mekanizma sağlıklı çalışıyorsa, kişi ‘Ben kendimi biliyorum, biraz önce ellerimi yıkamıştım. Temiz, tekrar yıkamama gerek yok’ diyerek yoluna devam eder. Ancak, beyindeki karar mekanizması bozulduğunda, ‘Belki yeterince temizlenmedi, garanti olsun diye bir daha yıkayayım’” düşüncesi devreye girer. Bu durum ilerlediğinde, kişi saatlerce yıkanabilir; hatta bazı vakalarda 3 saat boyunca banyo yapmak veya 8 saat tuvalette kalmak gibi aşırı durumlar görülebilir. Obsesif vesvese, zamanla Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) haline dönüşebilir.”

Neden büyüye inanılıyor?

Beyin haritalama yöntemleriyle yapılan incelemelerde, OKB hastalarının beyinlerindeki sinir yollarının aşırı gelişmiş olduğunun görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Normal bir bireyin karar verme mekanizmaları patika yollar gibiyken, OKB hastalarında bu yollar otobana dönüşmüş gibidir. Beyin, daha fazla düşünce ve tekrar ister hale gelir ve kişi, gününün büyük bir kısmını bu vesveselerle geçirir. Örneğin, 60 dakikalık bir sürenin 50 dakikasını bu düşüncelerle meşgul olarak geçirebilir. Vesvesenin halk arasındaki bir diğer boyutu da dinle ilgili vesveselerdir. İnsanlar bu tür vesveseleri ‘üç harfliler’, ‘şeytan’, ‘cin’ veya ‘büyü’ gibi kavramlarla ilişkilendirir. Avrupa’da da cadılarla bağlantılı görülen bu tür inançlar, görünmeyen varlıklara atfedilen vesveseler oluyor. İnsan beyni, belirsizliğe tahammül edemeyen bir yapıya sahiptir. Açıklayamadığı bir durumu anlamlandırmak için, toplumdan, aileden ve dini literatürden öğrendiği bilgileri kullanarak bir tanımlama yapıyor. ‘Bana büyü yapıldı’ gibi inançlarla kendini ikna eder. Bu inanç, zamanla kişinin ciddi şekilde etkilenmesine neden olur ve her şeyi buna yormaya başlar. Sonuç olarak, vesveseler kuşku ve obsesyonlara dönüşebilir.”

Vesvese denilince zihinsel geviş getirme de giriyor işin içine

Vesvesenin aslında insanın karar verme mekanizmasıyla ilgili bir durum olduğunu, Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) tıpta eskiden “psikasteni” olarak adlandırıldığını ve psikasteninin, psikolojik zayıflık veya irade zayıflığı anlamına geldiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Kişi karar veremez; bir konuya noktayı koyamaz ve yeni bir düşünceye geçemez.  Beyin bir düşünce üretir, ancak normalde bu düşünce tamamlanıp bir sonrakine geçmesi gerekir. Tik bozukluklarında nasıl motor tekrarlar görülüyorsa örneğin omuz tiki veya göz tiki gibi aynı şekilde OKB’de de düşünce tekrarları ortaya çıkar. Kişi, bu tekrarları durdurmaya çalıştıkça daha da sıklaşır. Hatta bazı tiklerde olduğu gibi, bir tiki gidermek için yapılan hareket yeni bir tiki tetikleyebilir. OKB’nin bir boyutu, kişinin rahatsız edici, istenmeyen düşünceleri (obsesyonları) sürekli olarak tekrar etmesidir. Ancak bir de kişinin bilinçli olarak düşündüğü ve tekrar etmekten hoşlandığı düşünceler vardır. Buna ‘ruminasyon’ denir, yani zihinsel geviş getirme. Vesvese denilince bu da giriyor işin içine.” dedi.

Düşünce, beynimizin ürettiği büyük bir sermayedir

Bazı insanların gerçeklerden koparak adeta hayal dünyasında yaşadıklarını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Zihinlerinde yağmurlar yağdırır, savaşlar çıkarır veya sürekli aynı şeyleri düşünürler. Üstelik düşündükleri şeyler negatif veya kaygı verici olmayabilir, ancak bu durum onların başka hiçbir şey yapamaz hale gelmesine neden olur. Hayal kurma süreci bir noktadan sonra şizofreni benzeri durumlara dönüşebilir. Bipolar bozukluk geliştirme riski de vardır. Çünkü insan düşüncelerini yönetebilen bir varlıktır. Düşünce, beynimizin ürettiği büyük bir sermayedir ve eğer bu sermayeyi iyi yönetebilirsek, vesvesenin etkisinde kalmayız. Bu durumu maddi sermaye yönetimine benzetebiliriz. Nasıl ki paranızı her isteyene dağıtmaz, yalnızca amacınıza uygun yatırım yaparsanız, aynı şekilde düşünce ve duygu sermayemizi de amaca yönelik kullanmalıyız.” şeklinde konuştu.

Mükemmeliyetçi ve ayrıntıcı kişilerin obsesyon ve vesveseye daha yatkın olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Kişinin en çok önem verdiği konu neyse, vesvese de genellikle oradan doğar.” dedi.

Doğuştan gelen 12 farklı kişilik yapısı var

Literatürde tanımlanmış 12 farklı doğuştan gelen kişilik yapısı bulunduğunu ve bu yapılarından birinin de obsesif kişilik yapısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Obsesif kişilik yapısına sahip bireyler, doğuştan mükemmeliyetçiliğe ve ayrıntıcılığa daha yatkındır. Bu özellik belli bir sınıra kadar doğal bir eğilimdir ve iyi kullanıldığında kişiyi başarıya götürebilir. Ancak dozu kaçırıldığında, tam tersine, kişiyi zorlayan ve engelleyen bir özellik haline gelebilir. Her kişilik özelliğinden hepimizde biraz vardır. Kimi zaman hepimiz biraz kuşkucu, biraz bencil, biraz obsesif olmaya yatkınız ama hangisini beslersek, o dengeyi bozmuş oluyoruz.”

Kişi neye önem verirse obsesyon oradan başlıyor

Obsesyonun başlangıç aşamasında, kişi duygularını hangi alana yoğun şekilde yatırım yaptıysa obsesyonlar genellikle o noktadan başladığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Parayı çok seviyorsa insan, parayı kaybetme korkusuyla devamlı, 60 dakikanın 50 dakikası parayla ilgili yaşıyor. Araba alıyor, dışarıda bir korna çalsa hemen kapıya, pencereye koşuyor, acaba bir şey mi çarptı diye. Neye önem verirsek obsesyon oradan başlıyor. Bunu bilmek gerekir. Temizliğe önem veren kişilerde bulaşma obsesyonları oluyor. Beden sağlığına önem verenlerde sağlıkla ilgili obsesyonlar oluyor.” diye konuştu.

İnsanı diğer canlılardan ayıran beyin programı; zihinselleştirme!

İnsanı diğer canlılardan ayıranın beyin programı, zihin kuramı olarak adlandırılan bir mekanizma olduğunun altını çizen Prof. Dr. Tarhan, “Zihinselleştirme, yani bir şeye anlam yükleme ve her şeyin anlamını araştırma yetisi, insan beyninde doğal olarak bulunmaktadır. Bu durum nöropsikolojik olarak da kanıtlanmıştır. Mesela otistik çocuklarda, özellikle yüksek düzeyde otizm spektrumunda olan bireylerde, bu yeti eksik olabilir. Onlara bir nesneyi işaret ettiğinizde, işaret ettiğiniz nesneye değil, parmağınızın ucuna bakabilirler. Bunun nedeni, akıl yürütme ve zihinselleştirme süreçlerinde zorluk yaşamalarıdır. Belirsizliği giderme ve anlam yükleme mekanizmaları tam olarak gelişmediğinden, gösterilen nesne yerine işaret eden parmağa odaklanabilirler.” ifadesinde bulundu.

Vesvesede önemli olan düşünceyi yönetmek!

Erich Fromm’un “Her maddenin bir özü vardır. O öz de manadır, anlamdır.” Sözüne atıfta bulunan Prof. Dr. Tarhan, “Eğer insan, yaptığı her işin anlam boyutunu göz önüne alırsa, hayatına daha sağlıklı bir perspektiften bakabilir. Obsesyon yaşayan kişilerde de bu anlam kaybı gözlemlenir. Vesvese de insana özgü bir şey. Diğer canlılarda OKB diye, vesvese diye bir hastalık olmaz. Karnı doyunca biter. 15 saat uyurlar, 2 saat avlanırlar, 2 saat yavrularıyla ilgilenirler, o kadar. Ama insan öyle değil, anlam arıyor. Yalom’un meşhur dört temel korkusundan, anksiyetesi var insanın. Onu gidermeye çalışıyor insan. Anlam arayışı, yalnızlığı gidermek, özgürlük arayışı var. Bütün bunlar insandaki temel korkular. Bunları gidermek için devamlı anlam üretmeye çalışıyor. O zaman ne oluyor? Vesvese pat diye geliyor. Neye önem verirsek oradan bizi zorluyor. Vesvesede önemli olan düşünceyi yönetmek, düşünceye karşı alternatif düşünceler üretebilmek.” şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kişinin en çok önem verdiği konu neyse, vesvese oradan doğuyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin